Alış Veriş Modaları

Blogger tarafından desteklenmektedir.

7 Eylül 2017 Perşembe

Kışın Yavaşlayan Metabolizmanızı Hızlandırın!

Bol güneşli yazı geride bıraktık. Kış mevsiminden nasibini alan sadece hava sıcaklığı olmuyor. 

Metabolizmamızda ve beslenme alışkanlıklarımızda da bazı değişiklikler meydana geliyor kış mevsiminde; metabolizma, havanın soğuması nedeniyle vücut ısı dengesini sağlamak için enerjiye gereksinim duyar ve gerekli ısıyı da vücudun enerji kaynağı olan besinlerden sağlar. Bu nedenle kışın iştah artışı ile beraber devamlı bir şeyler tüketmek ihtiyacını hissederiz. Bu dönemde özellikle karbonhidratlı ve yağlı yiyeceklerin tüketiminde artış olmakta ve sonuçta da kilo artışı yaşanmaktadır.

Kış mevsiminde fazla kiloların oluşmasının bir diğer nedeni de; metabolizma hızının yavaşlamasıdır. Meydana gelen enerji harcamasındaki azalmanın yanında kışın soğuk havanın etkisiyle daha az hareket etmeye başlanır. Aktivite iyice azalır. Bu hareketsizlik ve metabolizmada yavaşlama durumu besin tüketim miktarını ve tüketilen besinin çeşidini daha da önemli bir hale getirmektedir. Çünkü bu dönemde eğer harcanan enerjiden daha fazla enerji alımı olursa kilo artışı başlar. Fazla enerji alımı olsa bile dengesiz bir beslenme düzeni ve besin seçimi hastalıklara yakalanma riskini artırabilir.

Vücut mevsimsel değişikliği fark ettiği anda aldığı enerjinin bir kısmını stoklamaya ve daha az yakmaya başlar. Özellikle ortam ısısının düşmesi ile vücut arasında bir denge kurulması gerekir. Vücut, daima kendi ısısını dengede tutabilmek için harcadığı enerjiyi de dengede ve kontrol altında tutmak zorundadır. Bu nedenle kor-tizol dediğimiz hormonun mevsimsel olarak sentez miktarları değişir. Bu hormon vücudumuzda yağ dokusunu arttırıp soğuğa karşı vücut sıcaklığımızı dengede tutmayı sağlar.

Yine bu dönemde havanın erken saatte kararması ve gecenin uzun olması da diğer bir kilo alma nedenidir. Sürekli bir şeyler atıştırılmasına neden olabilen bu durum bütün yaş grupları ve özel durumdaki bireyler için en kolay kilo alım yoludur.

Pirinç yemek beslenmeyi düzenliyor

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki son yıllarda ABD’deki kadınların çoğunluğu kilolarına özen gösterirken, pirinç de kadınların fazla kilolarla savaşı kazanmasına büyük rol oynuyor. “USA Rice Federation” verilerine göre; yarım fincan pirinç pişmiş olarak servis edildiğinde 103 ile 108 kalori içeriyor. Pirinç aynı zamanda sebzeler ve yağsız et proteinleri gibi sağlıklı gıdalar için iyi bir eşlikçi.

“Iowa State University” tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, pirinç yiyen kişilerin beslenme düzeninin pirinç yemeyenlere göre daha sağlıklı olduğunu, bu kişilerin daha fazla meyve ve sebze yediğini, daha az şeker ve yağ tükettiğini ve beden kitle endekslerinin daha düşük olma eğiliminde olduğunu kanıtladı. Pirinç, öncelikle kompleks karbonhidratlardan oluşuyor ve glisemik endeks (GI) değeri orta düzeyde (beyaz pirinçte 64 ve kahverengi pirinçte 50). Yapılan araştırmalar bunun kan şekeri düzeyini ve yeme isteğini kontrol etmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Besin ürünlerinde değişiklik

Mevsim değişiklerinde evde yapılan yemeklerin türleri de değişebiliyor. Yazın bolca bulunan taze sebze ve meyveler tüketilirken sonbahara girerken sebze ve meyvelerde önemli ölçüde azalma görülür ve bir süre sonra kış meyve ve sebzeleri görmeye başlanır. Kış mevsiminde; yazın yapılan konserveler turşular salamuralar yavaş yavaş günlük beslenmeye girmeye başlar. Kışın günler kısalmaya başladığı için özellikle çalışan kadınlar için yemek yapma zamanı yaza göre daha kısıtlı olur. Bu nedenle yazın olduğu gibi teferruatlı beslenmede zor olur.

Bol bol C vitamini almalı

Kışın mevsim değişikliğinden dolayı soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara yakalanma riski artar. Bu nedenle yeni çıkmaya başlayan turunçgillerden bol bol yemekte fayda vardır. Kışın havaların yağmurlu kapalı geçmesi insan psikolojisini olumsuz yönde etkilediği için iştahsızlık görülmesi de doğaldır. Özellikle B1, B6, B12 ve A vitaminlerinden zengin besinler alınması gereklidir. Bu besinler ayçekirdeği, turunçgiller, muz, limon ve yeşil yapraklı sebzeler olabilir. Ayrıca; özellikle kuşburnu, kırmızı ve yeşil sivri biber, kivi, maydanoz ve rokada bulunan C vitamini miktarının, portakal, mandalina ve limonda bulunan C vitamini miktarından daha fazla olduğunu unutmamak gerekir.

Beslenme Uzmanı Nesrin Artan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder