Yeşilçam
Federico Fellini’nin, Orson Welles’in filmlerinde oynadı. Ömer Şerif yakın dostuydu. Prenses tacı giydi, lakabını Zeki Müren taktı. Ve Bağcılar’da bir hastanede 74 yaşında aramızdan ayrıldı. Geriye efsane bir kadının inanılmaz yaşamöyküsü kaldı.
Romalı Perihan’ın film gibi hayatı
Romalı Perihan’ın film gibi hayatıFederico Fellini’nin, Orson Welles’in filmlerinde oynadı. Ömer Şerif yakın dostuydu. Prenses tacı giydi, lakabını Zeki Müren taktı. Ve Bağcılar’da bir hastanede 74 yaşında aramızdan ayrıldı. Geriye efsane bir kadının inanılmaz yaşamöyküsü kaldı.
Altı yıl önce temmuz ayıydı. Gazetede bir fotoğraf gördüm. Romalı Perihan, her yanından ışıklar saçan ilginç bir motosikletin üzerinde Bebek’te tur atıyordu.
Hemen aradım, “Merhaba bebeğim” dedi. İlk kez konuşuyorduk. Bebek’teki evine davet etti. Yeşilçam seti gibi bir salona girdim. Üstünde kırmızı gece elbisesi, boynunda beyaz otrişi, kızıl saçları ve yüzünde gülümsemesiyle yukardan ama kibar bir ‘merhaba’yla içeriye buyur edildim. Beyaz koltuklarına oturdum, Bebek Parkı’nın ardında görünen Boğaz’a bakmadan, duvarları incelemeye başladım. “Hep böyle olur” dedi. “Her gelen önce buraya bakar. Burası benim özgeçmişim...” Sahiden öyleydi.
1942 doğumlu sanatçı, 17 yaşındayken kısa bir süre Accademia Nazionale d’Arte Drammatica Silvio D’Amico’da eğitim aldı.
“Vay canına, ne güzel bir kadınmış!” İçinizden başka bir şey geçirmeniz mümkün değildi. Fotoğraflardan bana bakan Perihan, 4 yaşında Roma’ya götürülmüş, orada büyümüştü. Boğaziçi Üniversitesi mezunu annesi, “Sanatçı olacaksın Periciğim. Allah seni böyle yarattı” demişti. 14 yaşında İtalyan bir menajeri vardı, adı Valentina Suturla’ydı. O yıl Kahire’ye götürüldü. Bir filmde rol aldı, Ömer Şerif ile tanıştı. Roma’da yolları yine kesişti. Dostlukları hep sürdü. “Bana nadide bir çiçekmişim gibi bakardı, yanımda içki, sigara içmezdi” diye anlattı. Aralarındaki aşk dedikodularına da otrişini savururken attığı kahkahayla cevap verdi, “Yok ayol, ne sevgilisi”...
Yapımcılığını Giovanna Grimaldi’nin yaptığı ‘Il Magnate’ adlı filmde, Lando Buzzanca’yla kıyafet balosu sahnesinde. Güzelliği dillere destandı.
Asıl adı Perihan Benli... ‘Romalı’ lakabını ona Zeki Müren taktı. İtalya’daysa ‘La Bella Turca’ (Güzel Türk) diyorlardı.
İlk filmini 14 yaşında çekti. Kahire’de... Küçük ya, peruk taktılar ona. Ailesiyle Avrupa sosyetesine girdi. Sonra Federico Fellini’yle tanıştı. Yönetmenin ‘Satyricon’ adlı filminde bir tanrıçayı oynadı. Orson Welles’li ‘Waterloo’da da taç giydi. “Biliyor musun bebeğim” dedi, “Sadece filmlerde giymedim tacı, ben bir prensesim...”
Doğru söylüyordu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder