Üç haftalık evliyim. Eşim uyurken dayanamayıp onun telefonunu karıştırdım. Üç yıl öncesine ait hâlâ silinmemiş, özenle saklanmış mesajlar buldum. Meğer aldatılmışım. Çok kırıldım...
Sevgili Güzin Abla, üç haftalık evliyim. Farklı farklı sorunları atlatarak çok güzel bir düğünle büyük çabalarımızla güzel evimizi kurduk. Hayal gibi geçti her şey...
Ancak insanoğlunun derdi bitmiyor. Bizim eşimle evlenmeden önce üç buçuk yıllık bir beraberliğimiz oldu. Ancak ilişkimizin ilk yılı bir dargın bir barışık geçti. Aylarca görüşmediğimiz oldu.
Basit nedenlerle aramadı sormadı, ben de aramadım. İçime kapandım, sadakatle bekledim, üzüldüm, sürekli yazdım ama sadece kendi kendime.
Bir gün çıktı geldi.
Sorgulamadan koştum ona, bir gülüşüyle tüm kırgınlıklarımı sildim. Bu sürecin sonunda ise aşırı bağlılık ve kıskançlığım başladı.
Evlendikten sonra ise bir gün dayanılmaz bir merakla o uyurken, telefonunu karıştırdım. Üç yıl öncesine ait hâlâ silinmemiş, özenle saklanmış mesajlar buldum. Meğer aldatılmışım. Çok kırıldım...
O kişiyle, çok ilgilenmiş, sorunlar yaşamış, sevmiş sevilmiş, gezmiş, evlilik hayalleri kurmuş ve ayrılmış.
Ben ise ağlaya ağlaya sadık bir şekilde o küslük dönemlerinde onu beklemişim.
Küçücük ilgiye hasret kalmışım.
Her gelişinde tüm kırgınlıklarımı unutup kaldığım yerden devam etmişim. O kadar üzüldüm, o kadar içime oturdu ki anlatamam.
Benim o ara hasret olduğum ilgiyi ona göstermiş. Mesajlardan anladığım kadarıyla ailesi de biliyormuş bu durumu.
O dönem ablasının bizim bir küs bir barışık ilişkimizden de haberi vardı. Kendimi aptal hissediyorum.
Toparlanmaya çalışıyorum: “Üç yıl geçmiş o kadar mücadele ettin, yuva kurdun. Senin için çaba sarf etti, şimdi evlisiniz, o senin yanında, hiçbir yere gitmiyor” diyorum.
Ama bir yandan da içimi kurt kemiriyor. Onu çok mu sevdi?
Sırf onu unutmak için mi benimle oldu? O mesajlar neden hâlâ saklanıyor?
Kızın fotoğrafına baktım, güzel bir kız... Keşke ben değil de o olsaydı, diyor mudur?
Ona daha mı çok ilgi gösterdi?
Mesajların hâlâ saklı oluşu, sorunlu ayrılmış, mahkemelik olmuş olmalarından mıdır?
Belki kanıt için, belki de kıyamayıp silemediği için, bilmiyorum. Dersen ki, al karşına konuş, vereceği cevapları aynen söyleyeyim: “Ben seninle evliyim, sevmesem evlenmezdim, o önemli değildi...”
Mesajları silmemesine de bir gerekçe bulur. Kesin, “Niye bunlara takıyorsun, seni aldatmadım, o dönemde bizim ilişkimiz tam olarak başlamamıştı ki...” der.
Oysa o dönemlerde iş arkadaşlarımla yemeğe çıktım diye, sıkı kavga etmişti benimle.
Anlayacağın bana bunları söyleyecek ve benim içimi kemiren kurt dönem dönem gelip huzurumu kaçıracak. Aynı zamanda biliyor ama affetti durumuna da düşmek istemiyorum. Bu kadar gurursuz gözükmek de istemiyorum.
Ailesine sorsam olay yayılacak. Ne yapmalıyım?
* Rumuz: Kırgın yeni evli
YANIT
Sevgili kızım, önce evlilik öncesi insanların ilişkilerini sorgulamak, araştırmak, kıyaslamak o evliliğe zarar vermekten başka işe yaramaz.
Eşin eğer isteseydi, onunla evlenirdi. Sana geri dönmezdi.
Üstelik aralarında ciddi sorunlar yaşanmış ve kırgınlığın ötesinde mahkemelik bile olmuşlarsa bu ilişkiyi hatırlamak bile istemeyeceğinden eminim.
Ama sen zorla bu genç adama onu hatırlatmaya çalışıyorsun.
Mesajları bir şekilde saklamış olabilir, belki de gerçekten mahkemede delil olarak göstermek içindir.
Belki silmeyi unutmuştur, belki kendince bir nedeni vardır...
Bütün bunların üzerinde bu kadar durman, üç yıl boyunca beklediğin, sevdiğin, onsuz yapamadığını düşündüğün eşine tam kavuşmuşken, bence çok yersiz ve saçma.
Bu olayı affetmiş olmanın, gurursuz gözükmekle ne alakası var? Seni evlilik birliği içinde aldatmış olsaydı, neyse...
Ama olay üç yıl önceye dayanıyor. Hem de sen onun hayatında olmadığın bir döneme. Lütfen kızım, bu tutumundan vazgeç, sevdiğin adama da kendine de hayatı zehir etmeyi bırak.
Karımı aldattım ve şimdi çok pişmanım
Sevgili Güzin Abla, şu anda tarifsiz acılar içindeyim. Çünkü başıma beklenmedik bir iş geldi. Umarım beni bunun için kınamazsınız. Ben 37 yaşında, evli eşine ve iki çocuğuna çok düşkün meslek sahibi bir beyim.
Karımı ve çocuğumu bunca sevmeme rağmen evlilik dışı bir ilişkim oldu. Çok fettan bir kadın yüzünden eşimi aldattım.
Ve şimdi çok pişmanım.
Sevgilim olan o kadın evli olduğumu biliyordu. Ve buna razı görünüyordu. Ama son zamanlarda bazı garip davranışları ve tutturmaları yüzünden yuvamın yıkılmasından korktum ve bu ilişkiye son verdim.
Ancak çok samimi bir arkadaşı ağzından kaçırarak, bana korkunç bir itirafta bulundu.
Bu kadın aslında bir hayat kadınıymış. Para karşılığı her önüne gelenle beraber oluyormuş. Bu işi de uzun yıllardır yapıyormuş.
Şimdi içimde korkunç bir endişe var. Ya bu kadından Allah korusun başta AIDS olmak üzere, hastalık kapmışsam. Bu yüzden eşimle tüm ilişkilerimi kestim.
Her geçen gün korkular içinde yaşıyorum.
Kime başvurayım, ne yapayım? Lütfen yardım edin.
* Rumuz: Endişelerim
YANIT
Sevgili oğlum, işte bak, bunca endişe ve korku sana yetmiştir herhalde. Bu sana iyi bir ders olmuş. Ancak ben doktor değilim, bu konuda sana yardımcı olamam.
İster AIDS olsun, ister başka bir cinsel yolla bulaşan hastalık, eğer böyle bir endişen varsa ve bu konuda kesin bilgi edinmek istiyorsan hemen hastaneye başvurup test yaptırmalı, herhangi bir bulaşıcı hastalık kapıp kapmamış olduğunu araştırmalısın.
Ancak, eğer eşin için endişe ediyorsan, bunun için biraz geç kaldın, diyebilirim.
Çünkü, hem o kadınla hem de eşinle birlikte olduğun o belirli süre içinde hastalığı eşine bulaştırmış olabilirsin. Böyle günlerini korku içinde geçireceğine bir an önce cesaretini toplayıp hastaneye başvurmalısın.
Beyler, bakın görüyor musunuz evlilik dışı ilişkiler ne kadar tehlike yaratabiliyor?
Özellikle hayatını bu yolla kazanan kadınlar, hasta olduklarını bile bile bu işi sürdürüyorlar.
Bu yüzden de pek çok ölüm olayı yaşanıyor. AIDS hakkında eskisi kadar uyarı yapılmaması, bu konunun kapandığı anlamına gelmemeli, AIDS’in henüz aşısı yok.
Şimdi olur olmaz ilişkilere girmeden, eşlerinizi aldatmaya kalkmadan önce bunları da bir düşünün...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder